HBO yapımı olan The Sopranos dizisi ile ciddi bir popülarite yakalayan Gandolfini, televizyon tarihinin görmüş olduğu en iyi aktörlerden bir tanesiydi. Pek çok zor rolün altından kalkmış, milyonların gönlünde yer edinmiş ve nispeten kısa sayılan hayatında kaliteli işlere imza atmıştı. James Gandolfini Kimdir? Gelin daha yakından bakalım.
Kısaca Hayatına Değinmek Gerekirse…
James Gandolfini, en popüler karakteri Tony Soprano gibi New Jersey doğumlu bir İtalyan’dır. 1961 yılında Dünya’ya gelen aktör 51 yaşında 19 Haziran 2013’te hayata veda etti. 2 çocuk babası olan ünlü isim, aynı zamanda iki evlilik yapmıştı. Vefat ettiğinde kızı sadece 1 yaşındaydı.
James Gandolfini Dizileri ve Filmleri
Pek çok filmde küçüklü büyüklü rol alan Gandolfini; The Mexican, 8mm, Fallen, A Civil Action, The Mighty, Night falls on Manhattan, Get Shorty, Crimson Tide, True Romance, The Last Castle ve The Man Who Wasn’t There gibi filmlerde boy gösterdi. Fakat bunların hiçbiri popüler HBO dizisi The Sopranos kadar ilgi görmedi.
Tony Soprano: Tek Başına Bir Efsane
Adını Sopranos ailesinden alan The Sopranos, New Jersey’deki İtalyan organize suç örgütünü merkezine alıyor. Buna rağmen dizi Tony Soprano’nun yani James Gandolfini’nin çevresinde dönüyor. Olabildiğince gerçekle iç içe duran ve samimi bir çizgiyi takip eden yapımda Tony Soprano hepimiz gibi çeşitli rollere sahip. Kimine göre bir babayken kimine göre dost kimine göre ise korkulması gereken bir patron.
6 sezon boyunca süren hikayede Tony çok ciddi bir yol kat ediyor. Zaman zaman psikiyatr ile de görüşen ana karakter, hem İtalyan geleneklerine bağlı hem de 2000’lerin Amerikan yaşam tarzına sahip. İyi ve kötü arasındaki çizgilerin fazlasıyla bulanık olduğu dizide Tony de gri bir noktada. James Gandolfini bu aşamada çok kaliteli bir iş ortaya koyarak dizinin kalitesini belirleyen isim oluyor.
Şüphesiz “The Sopranos” denilince izleyicilerin aklına ilk düşen kelime “Mafya” oluyor, fakat izleyen herkesin bildiği gibi dizi çok daha derin bir örgüye sahip. Özellikle karakterler arasındaki diyaloglar üzerinde kurulmuş olan işleyiş, zaman zaman anlamsız gibi görünse de felsefeden klinik psikolojiye kadar derin konulara değiniyor. Yapım, bize bir noktada kimsenin sabit olmadığını da sık sık gösteriyor. Tony bir sahnede oldukça pragmatik ve rasyonel bir kişiliğe sahipken bir sonraki sahnede ağzından tükürükler saçarak küfürler yağdırıyor.
Ailesine işini yansıtmamaya çalışan Tony, bunu elbette bir noktaya kadar başarabiliyor. Karakterimizin bu noktada iki “ailesi” bulunuyor. Bir tanesi iş yürüttüğü amcası ve kuzeni gibi bir aileyken diğeri ise eşi ve çocuklarından oluşuyor. Babasından miras aldığı bu hayatı oğluna aktarmamak konusunda ise oldukça kararlı biri, onun için başka planları ve düşünceleri var.
Altı sezon boyunca karakterimiz pek çok yol ayrımında bulunuyor. New York ile olan çekişmesinde farklı kararlar, kendisine zorluk çıkaran amcasına karşı ciddi kararlar ve varisi olarak gördüğü Chris hakkında pek çok değişken kararlar almak durumunda kalıyor. Verdiği kararlar neticesinde hem izleyici tarafından hem de dizideki karakterler tarafından eleştiriye maruz kalıyor.
Zaman zaman panik atak geçiren, eşiyle tartışan, çocuklarıyla sorun yaşayan, dostlarını kaybeden ve günün sonunda bir şekilde hayatına devam eden Tony Soprano, James Gandolfini sayesinde akıllara kazınarak sanki aramızdan biri gibi oluyor.
Güncel teknoloji haberlerine anında ulaşabilmek için bizleri Twitter, Instagram ve Telegram üzerinden takip etmeyi unutmayın!