2023 Yılında Dijitalde En Çok İzlenen Film: Leave the World Behind

Can Emre
2 okuma süresi.

TV ve dijital platformlardaki izlenme verilerini takip eden önde gelen şirketlerden biri olan Nielsen, son günlerde yayınladığı önemli bir raporla dikkatleri üzerine çekti. 2023 yılında hangi filmlerin en çok izlendiğini belirlemek için çeşitli kriterleri göz önünde bulunduran Nielsen, bu araştırmasının sonuçlarını kamuoyuyla paylaştı. ABD’deki izlenme verilerine dayanarak derlenen “2023’ün en popüler dijital filmleri” listesi, beklenmedik bir filmle zirveyi taçlandırdı.

Leave the World Behind

Nielsen’in raporuna göre, 2023’ün en çok izlenen dijital filmi, Netflix yapımı Leave the World Behind oldu. Mr. Robot ve Homecoming gibi dizilerin yaratıcısı Sam Esmail’in imzasını taşıyan bu film, özellikle ABD’de geniş bir izleyici kitlesi tarafından büyük ilgi gördü. Film, aynı zamanda Obama çiftinin yapımcısı olduğu bir yapım olmasıyla da dikkat çekti ve sosyal medyada önemli bir etki yarattı. Bilinmeyen bir felaket sonrası medeniyetin çöküşünü konu alan filmde Obamalar’ın da adının geçmesi, çeşitli komplo teorilerinin ortaya atılmasına neden oldu. Bu sosyal medya tartışmaları da izlenme rakamlarına olumlu yansıdı.

Leave the World Behind’ın ardından, ikinci sırayı The Super Mario Bros. Movie alırken, üçüncü sırada ise gişede büyük başarı elde eden Barbie filmi yer aldı.

Günümüzde stüdyoların ve izleyicilerin, tanınmış bir fikri mülkiyete sahip olmayan işlere fazla ilgi göstermediği bir dönemde, Leave the World Behind gibi bir film için bu denli büyük bir başarı beklenmiyordu. Ancak Netflix gibi dijital platformların varlığı, bu tarz yapımların da geniş kitlelere ulaşmasını sağlıyor. Bu durum, özellikle orta bütçeli ve herhangi bir fikri mülkiyet bağı olmayan filmler için dijital platformların ne kadar önemli olduğunu bir kez daha ortaya koyuyor.

Güncel teknoloji haberlerine anında ulaşabilmek için bizleri XInstagram ve Telegram  üzerinden takip etmeyi unutmayın!

Bu yazıyı paylaş
2002 yılında Balıkesir’de dünyaya gelen Can Emre, çocukluk yıllarından itibaren motor sporlarına ve oyun dünyasına olan tutkusuyla tanınan bir isimdir. Henüz 10 yaşındayken televizyonda izlediği bir Formula 1 yarışı, onun için sadece bir sporun değil, aynı zamanda bir yaşam tarzının başlangıcı oldu. McLaren takımının cesur hamleleri ve pistlerdeki tarihi zaferleri, Can’ın gönlünde ayrı bir yer edindi. Formula 1 dünyasına olan ilgisi giderek bir tutkuya dönüştü ve bu tutku, kariyer planlarını şekillendiren önemli bir etken haline geldi. Can, eğitim hayatına Balıkesir’de başlayıp, lise yıllarının ardından İstanbul Üniversitesi’nde Yeni Medya bölümüne kabul edildi. Üniversite yılları, onun dijital dünyanın dinamiklerini daha iyi anlamasına ve medya sektöründe sağlam bir temel oluşturmasına olanak sağladı. Aynı zamanda akademik bilgilerini, motor sporları ve oyun içerikleri üretiminde uygulayarak kariyerinde yeni bir döneme adım attı. Gazetecilik stajıyla profesyonel hayata adım atan Can Emre, kısa sürede motor sporları ve dijital içerik üretimi konularında yetkin bir isim haline geldi. Çeşitli motor sporları platformlarında yazdığı makaleler ve analizlerle, takipçilerine hem teknik hem de eğlenceli bir bakış açısı sundu. Yarış analizleri, tarihi geri dönüşler, sürücü profilleri ve pist incelemeleri gibi geniş bir yelpazede içerik üreterek okuyucularının Formula 1’e olan ilgisini artırmayı başardı. Bunun yanı sıra motor sporlarına dair yaptığı röportajlar, sektördeki farklı sesleri duyurmayı ve bu dünyaya olan sevgisini daha da pekiştirdi. Can Emre, yazılarında yalnızca teknik analizlere değil, aynı zamanda bu sporun büyülü hikayelerine de yer veriyor. Özellikle Formula 1’in efsanevi yarışları, unutulmaz anları ve dramatik şampiyonlukları üzerine yaptığı araştırmalar, içeriklerine derinlik katıyor. McLaren hayranı olması, onun bu spora duyduğu tutkuyu daha da belirgin hale getiriyor. Takımın geçmiş zaferlerini ve bugünkü mücadelesini takip ederken, aynı zamanda gelecekteki başarılara dair umutlarını her fırsatta dile getiriyor. Can’ın tutkusu sadece pistlerle sınırlı değil. Oyun dünyası da onun vazgeçilmezleri arasında yer alıyor. Özellikle Witcher serisine olan ilgisi, hem hikâye anlatımı hem de oyun dünyasının büyüleyici atmosferine olan hayranlığını yansıtıyor. Boş zamanlarında kendini Witcher’ın karanlık ve etkileyici dünyasında bulmak, onun için bir hobi değil, adeta bir yaşam biçimi. Bu oyun, Can’ın hayal gücünü ve yaratıcılığını besleyen önemli bir kaynak haline gelmiş durumda. Motor sporları ve oyun dünyası hakkındaki derin bilgi birikimi, Can Emre’yi içerik üretiminde bir adım öne taşıyor. Hem profesyonel kariyerinde hem de kişisel hayatında tutkularını başarıyla birleştirerek, yazılarında okuyucularına hem bilgi hem de keyif sunmayı amaçlıyor. İstanbul Üniversitesi’ndeki eğitimiyle beraber dijital medya dünyasına olan ilgisini artıran Can, yeni platformlar keşfetmeye ve daha geniş kitlelere ulaşmaya devam ediyor. McLaren sevgisiyle Formula 1 dünyasında, Witcher tutkusu ile oyun dünyasında kendine özgü bir yer edinmiş olan Can Emre, genç yaşına rağmen bu iki alanda da etkileyici bir iz bırakmayı sürdürüyor. İlerleyen yıllarda, hem motor sporları hem de oyun dünyasında daha büyük projelere imza atması ve adından sıkça söz ettirmesi bekleniyor.
Bir Yorum Bırak