Netflix Film Sayısı Azalıyor: Büyük Bütçeli Filmlerin Sonu!

Can Emre
2 okuma süresi.

Netflix’in orijinal film stratejisi zaman içinde çeşitli evrimlere uğradı. Netflix film sayısı azalıyor, ilerleyen günlerde daha az orijinal Netflix filmi izleyeceğiz.

Netflix Film Sayısı Azalıyor! Peki Ama Neden?

Şirket, sinema dünyasında saygınlık kazanmak için başlangıçta daha prestijli projelere odaklanırken, sonraki yıllarda geleneksel Hollywood stüdyolarıyla rekabet etmeye ve kendi yüksek bütçeli filmlerini üretmeye yönelik bir yaklaşım benimsedi. Bu strateji, 6 Underground, Red Notice, Extraction, Bright, The Gray Man gibi gişe rekortmeni filmlerle kendini gösterdi ve izlenme rakamlarıyla başarı elde etti. Ancak yüksek üretim maliyetlerini karşılamak için izlenme rakamlarının tek başına yeterli olmadığı ortaya çıktı.

Netflix‘in film departmanını son yedi yıldır yöneten Scott Stuber’ın ayrılmasıyla birlikte şirket, film stratejisinde bir değişikliğe gidiyor gibi görünüyor. Artık daha düşük maliyetli filmlere ve büyük bütçeli yapımlardan uzaklaşmaya odaklanacakları konuşuluyor. Orijinal film sayısında yaşanan düşüş trendi de devam ediyor. 2018’de 90 orijinal film üreten Netflix, geçtiğimiz yıl bu sayıyı 49’a düşürdü ve bu yıl için 36 film açıkladı.

Netflix’in büyük bütçeli filmleri, Red Notice ve Extraction gibi, geniş izleyici kitlesi tarafından ilgiyle karşılanıyor; ancak diziler kadar etkili olamıyorlar. Bu nedenle Netflix’in en güçlü kozu hala orijinal diziler olarak öne çıkıyor. Ayrıca lisanslı eski dizilerin de platforma çekici geldiği göz önüne alındığında, şirketin gelecekte daha çok bu alana yatırım yapması ve film projelerini ikinci plana atması bekleniyor.

Güncel teknoloji haberlerine anında ulaşabilmek için bizleri XInstagram ve Telegram üzerinden takip etmeyi unutmayın!

Bu yazıyı paylaş
2002 yılında Balıkesir’de dünyaya gelen Can Emre, çocukluk yıllarından itibaren motor sporlarına ve oyun dünyasına olan tutkusuyla tanınan bir isimdir. Henüz 10 yaşındayken televizyonda izlediği bir Formula 1 yarışı, onun için sadece bir sporun değil, aynı zamanda bir yaşam tarzının başlangıcı oldu. McLaren takımının cesur hamleleri ve pistlerdeki tarihi zaferleri, Can’ın gönlünde ayrı bir yer edindi. Formula 1 dünyasına olan ilgisi giderek bir tutkuya dönüştü ve bu tutku, kariyer planlarını şekillendiren önemli bir etken haline geldi. Can, eğitim hayatına Balıkesir’de başlayıp, lise yıllarının ardından İstanbul Üniversitesi’nde Yeni Medya bölümüne kabul edildi. Üniversite yılları, onun dijital dünyanın dinamiklerini daha iyi anlamasına ve medya sektöründe sağlam bir temel oluşturmasına olanak sağladı. Aynı zamanda akademik bilgilerini, motor sporları ve oyun içerikleri üretiminde uygulayarak kariyerinde yeni bir döneme adım attı. Gazetecilik stajıyla profesyonel hayata adım atan Can Emre, kısa sürede motor sporları ve dijital içerik üretimi konularında yetkin bir isim haline geldi. Çeşitli motor sporları platformlarında yazdığı makaleler ve analizlerle, takipçilerine hem teknik hem de eğlenceli bir bakış açısı sundu. Yarış analizleri, tarihi geri dönüşler, sürücü profilleri ve pist incelemeleri gibi geniş bir yelpazede içerik üreterek okuyucularının Formula 1’e olan ilgisini artırmayı başardı. Bunun yanı sıra motor sporlarına dair yaptığı röportajlar, sektördeki farklı sesleri duyurmayı ve bu dünyaya olan sevgisini daha da pekiştirdi. Can Emre, yazılarında yalnızca teknik analizlere değil, aynı zamanda bu sporun büyülü hikayelerine de yer veriyor. Özellikle Formula 1’in efsanevi yarışları, unutulmaz anları ve dramatik şampiyonlukları üzerine yaptığı araştırmalar, içeriklerine derinlik katıyor. McLaren hayranı olması, onun bu spora duyduğu tutkuyu daha da belirgin hale getiriyor. Takımın geçmiş zaferlerini ve bugünkü mücadelesini takip ederken, aynı zamanda gelecekteki başarılara dair umutlarını her fırsatta dile getiriyor. Can’ın tutkusu sadece pistlerle sınırlı değil. Oyun dünyası da onun vazgeçilmezleri arasında yer alıyor. Özellikle Witcher serisine olan ilgisi, hem hikâye anlatımı hem de oyun dünyasının büyüleyici atmosferine olan hayranlığını yansıtıyor. Boş zamanlarında kendini Witcher’ın karanlık ve etkileyici dünyasında bulmak, onun için bir hobi değil, adeta bir yaşam biçimi. Bu oyun, Can’ın hayal gücünü ve yaratıcılığını besleyen önemli bir kaynak haline gelmiş durumda. Motor sporları ve oyun dünyası hakkındaki derin bilgi birikimi, Can Emre’yi içerik üretiminde bir adım öne taşıyor. Hem profesyonel kariyerinde hem de kişisel hayatında tutkularını başarıyla birleştirerek, yazılarında okuyucularına hem bilgi hem de keyif sunmayı amaçlıyor. İstanbul Üniversitesi’ndeki eğitimiyle beraber dijital medya dünyasına olan ilgisini artıran Can, yeni platformlar keşfetmeye ve daha geniş kitlelere ulaşmaya devam ediyor. McLaren sevgisiyle Formula 1 dünyasında, Witcher tutkusu ile oyun dünyasında kendine özgü bir yer edinmiş olan Can Emre, genç yaşına rağmen bu iki alanda da etkileyici bir iz bırakmayı sürdürüyor. İlerleyen yıllarda, hem motor sporları hem de oyun dünyasında daha büyük projelere imza atması ve adından sıkça söz ettirmesi bekleniyor.
Bir Yorum Bırak