Bitcoin 100 Bin Dolar: Piyasa Değeri 2 Trilyon Dolara Yaklaştı!

Can Emre
4 okuma süresi.

Kripto para dünyası tarihi bir dönüm noktasına ulaştı. Bitcoin, tarihinde ilk kez 100 bin doları aşarak rekor kırdı. Bu olağanüstü yükselişin ardında kurumsal talepler, şirketlerin bitcoin biriktirme stratejileri ve Donald Trump’ın kripto dostu politikalarının etkisi yatıyor. Bitcoin 100 Bin Dolar oldu!


Bitcoin 100 Bin Dolar Nasıl Oldu?

Bitcoin’in bu rekor seviyeye ulaşmasında birçok faktör etkili oldu. 2024’ün başlarında piyasaya sürülen ABD merkezli spot bitcoin ETF’leri (borsa yatırım fonları) büyük bir başarı yakaladı. BlackRock ve Fidelity gibi dev varlık yönetim şirketlerinin sunduğu bu ETF’ler, sadece bir yıl içinde 30 milyar doların üzerinde yönetilen varlığa ulaştı.

Bununla birlikte, yılın büyük bir kısmında düzenleyici belirsizlikler nedeniyle duraklayan bitcoin fiyatları, Kasım ayında Donald Trump’ın ABD başkanlık seçimlerini kazanmasıyla yeniden ivme kazandı. Trump’ın kripto dostu politikalarının yarattığı beklenti, bitcoin’in art arda yeni zirveler görmesini sağladı. Mart ayında 73.500 doları geçen fiyat, kısa sürede 80 bin, ardından 90 bin ve nihayet 100 bin doları geride bıraktı.


Kurumsal Taleplerin ve Şirketlerin Etkisi

Bitcoin’in bu yükselişinde yalnızca ETF’ler değil, aynı zamanda şirketlerin bitcoin biriktirme politikaları da büyük bir rol oynadı. MicroStrategy, bu alandaki en dikkat çekici şirketlerden biri olarak öne çıkıyor. Şirketin yönetim kurulu başkanı Michael Saylor liderliğinde, 2020’den bu yana toplam 386.700 bitcoin satın alındı. Bu varlıklar şu anda 38 milyar dolardan fazla bir değere sahip.

MicroStrategy’nin bu stratejisi, diğer şirketlere de ilham verdi. ABD’de halka açık Semler Scientific ve Japonya’da listelenen Metaplanet gibi şirketler benzer bitcoin biriktirme politikalarına yönelirken, teknoloji devi Microsoft’un da bir bitcoin hazine stratejisi üzerinde çalıştığı bildiriliyor.


Bitcoin’in Piyasa Değeri: Altın ve Büyük Teknoloji Devleriyle Karşılaştırma

Bitcoin’in toplam piyasa değeri, bu rekor seviyeye ulaşmasıyla birlikte 2 trilyon dolara yaklaştı. Bu değer, Microsoft’un 3 trilyon dolarlık piyasa değeri veya Amazon’un 2,2 trilyon doları ile yarışıyor. Karşılaştırmak gerekirse, dünyadaki tüm altının toplam piyasa değeri yaklaşık 17,7 trilyon dolar civarında.

Bu durum, Bitcoin’in sadece bir dijital varlık olarak değil, aynı zamanda bir değer saklama aracı olarak da benimsenmeye başladığını gösteriyor. Özellikle kurumsal yatırımcıların ilgisi, Bitcoin’i alternatif bir değer deposu olarak altına rakip haline getiriyor. Kısaca Bitcoin 100 Bin Dolar!


Trump’ın Seçimi Kazanması ve Gary Gensler’ın Ayrılığı

Bitcoin fiyatlarındaki yükselişi hızlandıran bir diğer önemli gelişme, SEC (ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu) Başkanı Gary Gensler’ın Trump’ın göreve başlamasıyla istifa edeceği haberleri oldu. Gensler, kripto piyasalarına yönelik sıkı düzenleyici politikalarıyla tanınıyordu ve Trump’ın zaferi, bu politikaların yumuşayacağı beklentisini artırdı.

Bitcoin’in 100 bin doları aşması, yalnızca bir fiyat artışı değil, aynı zamanda kripto para ekosisteminin giderek daha fazla kabul gördüğünün bir göstergesi. ETF’ler, kurumsal benimseme ve Trump’ın kripto dostu politikaları, Bitcoin’i yeni bir çağa taşıdı. Piyasa uzmanlarına göre, bu yükselişin etkileri yalnızca finans dünyasıyla sınırlı kalmayacak; blockchain teknolojisi ve kripto paralar daha geniş bir alanda benimsenmeye devam edecek.

Bitcoin’in bu tarihi başarısı, kripto dünyasının daha geniş bir kabul gördüğü ve daha büyük hedeflere ulaştığı bir dönemin başlangıcı olabilir.

Güncel teknoloji haberlerine anında ulaşabilmek için bizleri XInstagram ve Telegram  üzerinden takip etmeyi unutmayın!

Bu yazıyı paylaş
2002 yılında Balıkesir’de dünyaya gelen Can Emre, çocukluk yıllarından itibaren motor sporlarına ve oyun dünyasına olan tutkusuyla tanınan bir isimdir. Henüz 10 yaşındayken televizyonda izlediği bir Formula 1 yarışı, onun için sadece bir sporun değil, aynı zamanda bir yaşam tarzının başlangıcı oldu. McLaren takımının cesur hamleleri ve pistlerdeki tarihi zaferleri, Can’ın gönlünde ayrı bir yer edindi. Formula 1 dünyasına olan ilgisi giderek bir tutkuya dönüştü ve bu tutku, kariyer planlarını şekillendiren önemli bir etken haline geldi.Can, eğitim hayatına Balıkesir’de başlayıp, lise yıllarının ardından İstanbul Üniversitesi’nde Yeni Medya bölümüne kabul edildi. Üniversite yılları, onun dijital dünyanın dinamiklerini daha iyi anlamasına ve medya sektöründe sağlam bir temel oluşturmasına olanak sağladı. Aynı zamanda akademik bilgilerini, motor sporları ve oyun içerikleri üretiminde uygulayarak kariyerinde yeni bir döneme adım attı.Gazetecilik stajıyla profesyonel hayata adım atan Can Emre, kısa sürede motor sporları ve dijital içerik üretimi konularında yetkin bir isim haline geldi. Çeşitli motor sporları platformlarında yazdığı makaleler ve analizlerle, takipçilerine hem teknik hem de eğlenceli bir bakış açısı sundu. Yarış analizleri, tarihi geri dönüşler, sürücü profilleri ve pist incelemeleri gibi geniş bir yelpazede içerik üreterek okuyucularının Formula 1’e olan ilgisini artırmayı başardı. Bunun yanı sıra motor sporlarına dair yaptığı röportajlar, sektördeki farklı sesleri duyurmayı ve bu dünyaya olan sevgisini daha da pekiştirdi.Can Emre, yazılarında yalnızca teknik analizlere değil, aynı zamanda bu sporun büyülü hikayelerine de yer veriyor. Özellikle Formula 1’in efsanevi yarışları, unutulmaz anları ve dramatik şampiyonlukları üzerine yaptığı araştırmalar, içeriklerine derinlik katıyor. McLaren hayranı olması, onun bu spora duyduğu tutkuyu daha da belirgin hale getiriyor. Takımın geçmiş zaferlerini ve bugünkü mücadelesini takip ederken, aynı zamanda gelecekteki başarılara dair umutlarını her fırsatta dile getiriyor.Can’ın tutkusu sadece pistlerle sınırlı değil. Oyun dünyası da onun vazgeçilmezleri arasında yer alıyor. Özellikle Witcher serisine olan ilgisi, hem hikâye anlatımı hem de oyun dünyasının büyüleyici atmosferine olan hayranlığını yansıtıyor. Boş zamanlarında kendini Witcher’ın karanlık ve etkileyici dünyasında bulmak, onun için bir hobi değil, adeta bir yaşam biçimi. Bu oyun, Can’ın hayal gücünü ve yaratıcılığını besleyen önemli bir kaynak haline gelmiş durumda.Motor sporları ve oyun dünyası hakkındaki derin bilgi birikimi, Can Emre’yi içerik üretiminde bir adım öne taşıyor. Hem profesyonel kariyerinde hem de kişisel hayatında tutkularını başarıyla birleştirerek, yazılarında okuyucularına hem bilgi hem de keyif sunmayı amaçlıyor.İstanbul Üniversitesi’ndeki eğitimiyle beraber dijital medya dünyasına olan ilgisini artıran Can, yeni platformlar keşfetmeye ve daha geniş kitlelere ulaşmaya devam ediyor. McLaren sevgisiyle Formula 1 dünyasında, Witcher tutkusu ile oyun dünyasında kendine özgü bir yer edinmiş olan Can Emre, genç yaşına rağmen bu iki alanda da etkileyici bir iz bırakmayı sürdürüyor. İlerleyen yıllarda, hem motor sporları hem de oyun dünyasında daha büyük projelere imza atması ve adından sıkça söz ettirmesi bekleniyor.
Bir Yorum Bırak