Facebook Stablecoin Projesi: Diem Neden Başarısız Oldu?

Can Emre
2 okuma süresi.

Eski bir Facebook yöneticisi, şirketin Libra olarak başlattığı ve sonrasında Diem olarak yeniden markalaştırdığı stablecoin ve blockchain projesinin neden başarısızlığa uğradığını açıkladı. Yöneticinin iddialarına göre, bu proje yasal ya da teknik nedenlerden değil, siyasi müdahaleler sonucu sona erdi. Proje, Ocak 2022’de Silvergate Bank’a satıldı ancak banka, bir yıl sonra projeyi tamamen iptal etti. Facebook Stablecoin Projesi Diem

Facebook Stablecoin Projesi Diem

David Marcus, Facebook’un stablecoin projesinin eski başkanı ve aynı zamanda eski bir Coinbase yönetim kurulu üyesi, projenin tamamen “siyasi bir darbe” ile durdurulduğunu öne sürdü. Marcus, X (eski adıyla Twitter) platformunda yaptığı açıklamada, “Projenin sonu, hükümetin ve düzenleyicilerin yasal ya da düzenleyici bir gerekçesiyle değil, siyasi baskılar sonucu geldi,” dedi.

Marcus, iki yıl boyunca projeyi düzenleyicilerin taleplerine uygun hale getirmek için büyük değişiklikler yaptıklarını belirtti. Ancak, ABD Hazine Bakanı Janet Yellen’ın Federal Rezerv Başkanı Jay Powell ile yaptığı düzenli toplantılardan birinde projeyi eleştirdiğini ve bu durumun Libra’nın sonunu getirdiğini iddia etti.

Projenin Son Darbesi: Hazine Bakanlığı’nın Müdahalesi

Marcus’un iddialarına göre, Yellen’ın karşı duruşu Libra’nın kaderini belirledi. Federal Rezerv, projede yer alan tüm bankalarla iletişime geçerek, resmi olarak projeye engel olmayacaklarını ancak “bu durumdan memnun olmadıklarını” belirtti. Bu durum, projeye destek veren bankaların geri adım atmasına neden oldu.

Regülatörlerin Endişesi: Ekonomik Güç Yoğunlaşması

Proje, Facebook gibi bir teknoloji devinin hem bir stablecoin sağlayıcısı hem de cüzdan hizmeti sunması durumunda, ekonomik güçte aşırı bir yoğunlaşma olacağı endişesiyle büyük eleştiriler aldı. ABD’deki düzenleyici otoriteler, bu durumun finansal piyasalar üzerinde olumsuz etkiler yaratabileceğini belirtti.

Diem Ekibi Şimdi Nerede?

Diem projesinin çöküşünden sonra, birçok eski çalışan Aptos ve Sui gibi Layer 1 blockchain projelerine katıldı. Her iki proje de, Facebook’un stablecoin girişimi için geliştirdiği Move programlama dili üzerine inşa edildi.

David Marcus ise şu anda Lightspark adındaki girişimiyle Bitcoin’in Lightning Network ağını geliştirmeyi hedefliyor. Diem’in çöküşü, blockchain dünyasında büyük bir ders olarak görülürken, bu projeye katılanlar diğer platformlarda yoluna devam ediyor.

Güncel teknoloji haberlerine anında ulaşabilmek için bizleri XInstagram ve Telegram  üzerinden takip etmeyi unutmayın!

Bu yazıyı paylaş
2002 yılında Balıkesir’de dünyaya gelen Can Emre, çocukluk yıllarından itibaren motor sporlarına ve oyun dünyasına olan tutkusuyla tanınan bir isimdir. Henüz 10 yaşındayken televizyonda izlediği bir Formula 1 yarışı, onun için sadece bir sporun değil, aynı zamanda bir yaşam tarzının başlangıcı oldu. McLaren takımının cesur hamleleri ve pistlerdeki tarihi zaferleri, Can’ın gönlünde ayrı bir yer edindi. Formula 1 dünyasına olan ilgisi giderek bir tutkuya dönüştü ve bu tutku, kariyer planlarını şekillendiren önemli bir etken haline geldi.Can, eğitim hayatına Balıkesir’de başlayıp, lise yıllarının ardından İstanbul Üniversitesi’nde Yeni Medya bölümüne kabul edildi. Üniversite yılları, onun dijital dünyanın dinamiklerini daha iyi anlamasına ve medya sektöründe sağlam bir temel oluşturmasına olanak sağladı. Aynı zamanda akademik bilgilerini, motor sporları ve oyun içerikleri üretiminde uygulayarak kariyerinde yeni bir döneme adım attı.Gazetecilik stajıyla profesyonel hayata adım atan Can Emre, kısa sürede motor sporları ve dijital içerik üretimi konularında yetkin bir isim haline geldi. Çeşitli motor sporları platformlarında yazdığı makaleler ve analizlerle, takipçilerine hem teknik hem de eğlenceli bir bakış açısı sundu. Yarış analizleri, tarihi geri dönüşler, sürücü profilleri ve pist incelemeleri gibi geniş bir yelpazede içerik üreterek okuyucularının Formula 1’e olan ilgisini artırmayı başardı. Bunun yanı sıra motor sporlarına dair yaptığı röportajlar, sektördeki farklı sesleri duyurmayı ve bu dünyaya olan sevgisini daha da pekiştirdi.Can Emre, yazılarında yalnızca teknik analizlere değil, aynı zamanda bu sporun büyülü hikayelerine de yer veriyor. Özellikle Formula 1’in efsanevi yarışları, unutulmaz anları ve dramatik şampiyonlukları üzerine yaptığı araştırmalar, içeriklerine derinlik katıyor. McLaren hayranı olması, onun bu spora duyduğu tutkuyu daha da belirgin hale getiriyor. Takımın geçmiş zaferlerini ve bugünkü mücadelesini takip ederken, aynı zamanda gelecekteki başarılara dair umutlarını her fırsatta dile getiriyor.Can’ın tutkusu sadece pistlerle sınırlı değil. Oyun dünyası da onun vazgeçilmezleri arasında yer alıyor. Özellikle Witcher serisine olan ilgisi, hem hikâye anlatımı hem de oyun dünyasının büyüleyici atmosferine olan hayranlığını yansıtıyor. Boş zamanlarında kendini Witcher’ın karanlık ve etkileyici dünyasında bulmak, onun için bir hobi değil, adeta bir yaşam biçimi. Bu oyun, Can’ın hayal gücünü ve yaratıcılığını besleyen önemli bir kaynak haline gelmiş durumda.Motor sporları ve oyun dünyası hakkındaki derin bilgi birikimi, Can Emre’yi içerik üretiminde bir adım öne taşıyor. Hem profesyonel kariyerinde hem de kişisel hayatında tutkularını başarıyla birleştirerek, yazılarında okuyucularına hem bilgi hem de keyif sunmayı amaçlıyor.İstanbul Üniversitesi’ndeki eğitimiyle beraber dijital medya dünyasına olan ilgisini artıran Can, yeni platformlar keşfetmeye ve daha geniş kitlelere ulaşmaya devam ediyor. McLaren sevgisiyle Formula 1 dünyasında, Witcher tutkusu ile oyun dünyasında kendine özgü bir yer edinmiş olan Can Emre, genç yaşına rağmen bu iki alanda da etkileyici bir iz bırakmayı sürdürüyor. İlerleyen yıllarda, hem motor sporları hem de oyun dünyasında daha büyük projelere imza atması ve adından sıkça söz ettirmesi bekleniyor.
Bir Yorum Bırak