Lawrence Stroll: Toplum Manuel Şanzıman İstiyor!

Can Emre
2 okuma süresi.

Aston Martin‘in CEO’su Lawrence Stroll, geçtiğimiz günlerde düzenlediği basın toplantısında, 2 milyon dolarlık sınırlı üretim Valour modelinin beklenmedik başarısını vurguladı. 110 adet üretilen Valour’un tamamı hızla tükendi ve talep, üretim kapasitesinin 10 katını aştı. 1970’ler ve 1980’lerin Aston Martin modellerine bir saygı duruşu niteliğindeki Valour, 715 beygir gücündeki V12 motoru ve altı vitesli manuel şanzımanıyla dikkat çekiyor.

Lawrence Stroll Manuele Vurgu Yaptı

Stroll, Valour’un başarısında manuel şanzımanın önemli bir rol oynadığını düşünüyor. Otomobil endüstrisinin elektrifikasyona yöneldiği bir dönemde, manuel vitese olan ilginin yeniden arttığını belirten Stroll, bu durumu “düz vitese dönüş” olarak nitelendirdi. Özellikle otomobil tutkunlarının manuel vitese olan talebinin, Aston Martin için büyük bir fırsat olduğunu vurguladı.

Bu durum, Aston Martin’in Porsche gibi büyük ölçekte manuel şanzımanlı otomobil üreteceği anlamına gelmese de, sınırlı sayıda özel modellerde manuel vites seçeneğine devam edebileceğini gösteriyor. Stroll, Valour’a manuel şanzıman eklemenin beklenenden daha kolay olduğunu ve bu seçeneğin müşteriler tarafından büyük ilgi gördüğünü belirtti.

Aston Martin, elektrifikasyona tamamen sırt çevirmiş değil. Gelecek Valhalla hiper otomobili, markanın ilk plug-in hibrit modeli olacak ve teslimatları bu yıl sonunda başlayacak. Ayrıca, Aston Martin’in geliştirme aşamasında olan bir elektrikli araç platformu bulunuyor. İlk tamamen elektrikli modelin 2026’da piyasaya sürülmesi ve ardından üç farklı modelin daha gelmesi bekleniyor.

Stroll, Aston Martin Vanquish’in 835 beygir gücündeki yeni bir V12 motorla geri döneceğini ve altı yıllık aradan sonra Vanquish adının yeniden canlanacağını da doğruladı. Bu yeni motor, ilk olarak sonbaharda piyasaya sürülecek olan amiral gemisi modelinde yer alacak.

Güncel teknoloji haberlerine anında ulaşabilmek için bizleri XInstagram ve Telegram  üzerinden takip etmeyi unutmayın!

Etiketler:
Bu yazıyı paylaş
2002 yılında Balıkesir’de dünyaya gelen Can Emre, çocukluk yıllarından itibaren motor sporlarına ve oyun dünyasına olan tutkusuyla tanınan bir isimdir. Henüz 10 yaşındayken televizyonda izlediği bir Formula 1 yarışı, onun için sadece bir sporun değil, aynı zamanda bir yaşam tarzının başlangıcı oldu. McLaren takımının cesur hamleleri ve pistlerdeki tarihi zaferleri, Can’ın gönlünde ayrı bir yer edindi. Formula 1 dünyasına olan ilgisi giderek bir tutkuya dönüştü ve bu tutku, kariyer planlarını şekillendiren önemli bir etken haline geldi.Can, eğitim hayatına Balıkesir’de başlayıp, lise yıllarının ardından İstanbul Üniversitesi’nde Yeni Medya bölümüne kabul edildi. Üniversite yılları, onun dijital dünyanın dinamiklerini daha iyi anlamasına ve medya sektöründe sağlam bir temel oluşturmasına olanak sağladı. Aynı zamanda akademik bilgilerini, motor sporları ve oyun içerikleri üretiminde uygulayarak kariyerinde yeni bir döneme adım attı.Gazetecilik stajıyla profesyonel hayata adım atan Can Emre, kısa sürede motor sporları ve dijital içerik üretimi konularında yetkin bir isim haline geldi. Çeşitli motor sporları platformlarında yazdığı makaleler ve analizlerle, takipçilerine hem teknik hem de eğlenceli bir bakış açısı sundu. Yarış analizleri, tarihi geri dönüşler, sürücü profilleri ve pist incelemeleri gibi geniş bir yelpazede içerik üreterek okuyucularının Formula 1’e olan ilgisini artırmayı başardı. Bunun yanı sıra motor sporlarına dair yaptığı röportajlar, sektördeki farklı sesleri duyurmayı ve bu dünyaya olan sevgisini daha da pekiştirdi.Can Emre, yazılarında yalnızca teknik analizlere değil, aynı zamanda bu sporun büyülü hikayelerine de yer veriyor. Özellikle Formula 1’in efsanevi yarışları, unutulmaz anları ve dramatik şampiyonlukları üzerine yaptığı araştırmalar, içeriklerine derinlik katıyor. McLaren hayranı olması, onun bu spora duyduğu tutkuyu daha da belirgin hale getiriyor. Takımın geçmiş zaferlerini ve bugünkü mücadelesini takip ederken, aynı zamanda gelecekteki başarılara dair umutlarını her fırsatta dile getiriyor.Can’ın tutkusu sadece pistlerle sınırlı değil. Oyun dünyası da onun vazgeçilmezleri arasında yer alıyor. Özellikle Witcher serisine olan ilgisi, hem hikâye anlatımı hem de oyun dünyasının büyüleyici atmosferine olan hayranlığını yansıtıyor. Boş zamanlarında kendini Witcher’ın karanlık ve etkileyici dünyasında bulmak, onun için bir hobi değil, adeta bir yaşam biçimi. Bu oyun, Can’ın hayal gücünü ve yaratıcılığını besleyen önemli bir kaynak haline gelmiş durumda.Motor sporları ve oyun dünyası hakkındaki derin bilgi birikimi, Can Emre’yi içerik üretiminde bir adım öne taşıyor. Hem profesyonel kariyerinde hem de kişisel hayatında tutkularını başarıyla birleştirerek, yazılarında okuyucularına hem bilgi hem de keyif sunmayı amaçlıyor.İstanbul Üniversitesi’ndeki eğitimiyle beraber dijital medya dünyasına olan ilgisini artıran Can, yeni platformlar keşfetmeye ve daha geniş kitlelere ulaşmaya devam ediyor. McLaren sevgisiyle Formula 1 dünyasında, Witcher tutkusu ile oyun dünyasında kendine özgü bir yer edinmiş olan Can Emre, genç yaşına rağmen bu iki alanda da etkileyici bir iz bırakmayı sürdürüyor. İlerleyen yıllarda, hem motor sporları hem de oyun dünyasında daha büyük projelere imza atması ve adından sıkça söz ettirmesi bekleniyor.
Bir Yorum Bırak